AA muhabirinin sorularını cevaplayan Hasan Çetinkaya, Westerlo’da bugüne kadar yaptıklarını ve amaçlarını anlattı.
İş insanı Oktay Ercan’ın 2019 yılında Westerlo kulübünü devraldığını hatırlatan Çetinkaya, “Örnek bir kulüp modeli oluşturma parolasıyla yola çıktık. Birinci etapta 3 yıllık bir proje maksadı ortaya koyduk. Birinci etabı tesisleşme, ikinci etabı kurumsal yapıyı inşa etme, bunun içerisinde mali, hukuk, marketing, altyapı, scouting departmanı. Üçüncü evre ise sportif başarıydı. Üçüncü yılın sonunda projemizde amaca ulaştık. Kelam verdiğimiz her şeyi Allah’a şükür gerçekleştirdik. Bu manada Westerlo küçük bir kasaba, 4 bin nüfuslu bir yer. Fakat bizim buradaki gayelerimizden bir tanesi, bu türlü küçük bir kasabada örnek bir kulüp modeli oluşturmak ve öbür kulüplere örnek oluşturmak. Ayrıyeten maksadımız Westerlo üzere küçük bir kulüple Avrupa standartlarında, Avrupa kupalarında gayret edebilecek bir yapı oluşturmak.” tabirlerini kullandı.
“Geçen sene şampiyonluk bizim için olmazsa olmaz bir amaçtı.” kelamlarını kullanan Hasan Çetinkaya, şöyle konuştu:
“Çünkü üçünü yılımıza girmiş ve yapılanmamızı tamamlamıştık. Şampiyonluk için öncelikle teknik manada değişiklik yaptık. Yeni bir antrenörle yola çıktık, Jonas De Roeck. Kendisi çok başarılı. Belçika’nın gelecekteki en değerli teknik yönetici adaylarından biri olarak görüyorum. Hatta geçen maçımızda Belçika Ulusal Ekibi Teknik Yöneticisi Roberto Martinez de kendisinden övgüyle bahsetti. Kıymetli bir antrenör, futbolculara da ferdi manada önemli katkısı var. Jonas’ın da katkısıyla birlikte oyuncu profilini de biraz değiştirerek, maksadımıza yıl uzunluğu istikrarlı formda ulaştık. Toplulukla birlikte bütünleşerek gerçekleştirdik. Burada taraftarlarımızdan değerli takviye görüyoruz. Birinci geldiğimizde kulüp etrafında pek hayat yoktu, tekrar insanların stada gelmesini sağladık. Burası hareketli bir futbol atmosferinin yaşandığı bir kulüp haline geldi. Taraflı tarafsız bütün otoritelerin açık orta takdirini de kazanarak açık orta bir şampiyonluk elde ettik.”
Bu dönem çıktıkları birinci ligde kendilerini test ettiklerini aktaran Çetinkaya, “Yapıyı bozmadık, hocamızla 3 yıllık yeni bir mukavele yaptık. Yanlışsız adımlar atabileceğimize inandığımız için uzun bir mukavele yaptık. Oyuncu kümesinde ana kadroyu koruduk, bunun yanına değerli oyuncular transfer ettik, kaliteyi arttırdık. Birinci Lig’de şu an 18 ekip var, geçen sene de 18 ekip vardı, tek grup düştü ancak bu sene 3 ekip düşecek. Belçika 1. Ligi tekrar 16’ya dönecek. Ligin zorluğu bu sene daha fazla. Gerçekçi adımlar atmak istiyoruz, gücümüzün farkındayız. Yeterli futbol oynamaya çalışıyoruz. Maçların tamamında üstün oynayan, durum üreten, pırıl pırıl bir ekibimiz var. Sonuçlar istediğimiz üzere gitmese de ana gayemiz bu ligde kalıcı olmak. Gerçekçiyiz, orta ve uzun vade gayelerimiz var. Kulübümüzü daha da büyütüp Avrupa kupalarına katılmak istiyoruz. Bu en büyük hayalimiz. Bu manada gerekli deneyime sahibiz. Sayın Oktay Ercan liderliğinde değerli bir gücü sahibiz. Adım adım amacımıza gitmek istiyoruz.” formunda konuştu.
Hasan Çetinkaya, “Küçük bir kasaba grubunu Avrupa kupalarında görebilir miyiz?” sorusunu, “Futbolu biliyorsunuz her şey olabiliyor. Yıllardır futbolda yöneticilik yapıyorum. Futbolda olmaz diye bir şey yok. Ben sürdürülebilir muvaffakiyetten yanayım. Ne kadar süratli çıkarsanız, o kadar süratli düşme ihtimaliniz var. Adım adım büyümek istiyoruz, bu büyümenin sonu nereye masraf? Avrupa Ligi mi, Konferans Ligi mi, Şampiyonlar Ligi mi olur bilemiyorum. Büyüme sağlıklı olmalı.” formunda cevapladı.
– “Onlar yalnızca Türk diye burada değiller”
Çetinkaya, Westerlo’da 4 Türk futbolcunun bulunduğunun hatırlatılması üzerine, “Türk oyuncularımız var lakin onlar yalnızca Türk diye burada değiller. Bunun altını çizmemiz gerekiyor. Bizler Türk’üz, Türk oyuncularımız var, Oktay Ercan Türk lakin biz bir Türk kulübü değiliz. Burası değerli bir topluluk, tarihi bir kulüp. Burada önemli bir takım çalışmasıyla hareket ediyoruz. Oluşturduğumuz scouting departmanı var. Dönem başı transfer planlaması yaparken birtakım durumlarda makul kriterler belirliyoruz ve seçenekler oluşturuluyor. Türk oyuncular da bu türlü seçildi. Benim ve Oktay Bey’in olması birtakım değerli Türk futbolcuların, olağan kurallarda getiremeyeceğimiz oyuncuların gelmesine yardımcı oluyor. Muhammed Gümüşkaya çok değerli bir kıymet, Halil Akbunar Türk futboluna damga vurmuş değerli bir bedel, Ravil Tagir, Juventus ve Manchester City’nin kapısından dönen, Başakşehir’in kıymetli yatırım yaptığı bir isim. Türk olmamız hasebiyle ekstra sorumlulukları var. Bu manada kendimizi şanslı addediyoruz.” tabirlerini kullandı.
Kaleci Sinan Bolat’ın Belçika için çok kıymetli bir bedel olduğunun altını çizen Çetinkaya, “Sinan çok büyük bir isim, Belçika’da kıymetli bir geçmişe mesleğe sahip. Belçika futbol otoriteleri tarafından büyük hürmet gören, meslek olarak da buraya damga vurmuş bir isim. Belçikalılar için Sinan Bolat nitekim bir efsane. Westerlo’dan olması bizim için çok büyük bir talih.” halinde konuştu.
– “Westerlo patenli oyuncular yetiştirmek istiyoruz”
Hasan Çetinkaya, Westerlo’da oluşturmak istedikleri model hakkında ise şunları söyledi:
“Esas gayemiz rol model oluşturmak. Burada belli basamakları hayata geçiriyoruz. Hayata geçirdiğimiz farklılıklardan bir tanesi yetenek geliştirme departmanımız var. Makul potansiyele sahip oyuncuları özel olarak ele alıp, onları 5 ana başlık altında özel eğitime olağan tutuyoruz. Özel teknik idmanı, iki fizikî idman, üç taktiksel gelişim, dört diyetisyen dayanağı ve beş mental manada psikolog takviyesi. Westerlo patenli oyuncular yetiştirmek istiyoruz. Bunu yapmak için çok avantajlıyız. Kulübün paylarının yüzde 99’u Oktay Ercan’a ilişkin. Belçika’da bize benzeri yatırımcılar var fakat hepsi öbür kulüplerin art bahçesi üzere. Gerçek manada bir şahıs yatırım bir tek Westerlo’da var. Club Brugge Belçika’nın en büyük kulübü. CEO’su Vincent Mannaert arkadaşımız, onlarla iş birliği yapıyoruz. Pro League’in genel heyetinde, Westerlo’yu yabancı yatırımcılar kulüpleri ortasında örnek olarak gösterdi. Bu bizim için gurur verici bir durum.”
– “Türk kulüplerine rol modelimizi uygulamak ve onlara dayanak vermek isteriz”
“Türkiye’de de kulüplere, profesyonel danışmanlık ismi altında rol modeli uygulamak, onlara takviye vermek isteriz.” kelamlarını kullanan Çetinkaya, “2024 bizim kulübün federasyondaki tescil numarası. 2024 yılına girerken kulübü Avrupa kupalarına taşıyacak, kıymetli futbolcular yetiştirecek bir proje ortaya koyduk. oyuncularımıza bunu anlattık. Burada sağlıklı bir kulüp ortamı var. Rol model oluşturduktan sonra Türkiye’de de kulüplere profesyonel danışmanlık ismi altında kulüplere rol modeli uygulamak, onlara dayanak vermek isteriz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de kendi rol modellerini uygulamanın kolay olmadığının farkında olan Çetinkaya kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de bunu uygulamak kolay değil, Türkiye’deki futbol iklimiyle buralardaki bir değil. Kulüplerin yapıları da buna çok uygun değil. Dernekler ve seçimler oldukları için altyapıya yönelmek ve yatırım yapmak kolay değil. Olmayacak diye bir şey yok. Belçika 11 milyonluk bir ülke, biz 80 milyonun üzerinde nüfusa sahibiz. Fevkalade bir genç potansiyelimiz var fakat ne yazık ki altyapı ve tesisleşme manasında önemli eksiklerimiz var. Bunları gidermemiz gerekiyor, Türkiye’ye bu durum yakışmıyor. Daha güzelini yapmalıyız. 11 milyonluk Belçika yıllardır FIFA sıralamasında 1 numara. Çok değerli oyuncular yetişiyor. Bunu nasıl yaptıklarını kendi gözlerimle 3 yıldır şahit oluyorum. Bu manada da çok önemli birikime sahibiz. Plan ve program konusunda. Olmayacak diye bir şey yok lakin bu tabi iki genel bir siyaset gerekiyor. Ülkenin tamamını kapsayan bir kalkınma projesi üzere bunu ortaya atmak gerekiyor.”
Türkiye’de mükemmel statların yapıldığını aktaran Hasan Çetinkaya, “Bizde kusursuz statlar yapıldı, burada da görüyor ve şaşırıyorlar. Türkiye bu manada inanılmaz yol aldı fakat şu anda atmamız gereken en kıymetli adım altyapılar ve kulüp yapıları. Buna eğilmemiz gerekiyor, kurtuluşumuz burada. Biz bu bahiste her vakit dayanak vermeyi amaçlıyoruz. Esasen buradaki kulüp modelini oluşturma hedeflerimizden biri de ilerleyen devirde de ülkemize örnek olabilmek.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Bu sene Fenerbahçe’yi çok avantajlı görüyorum”
Fenerbahçe’de idari menajerlik misyonu de yapan Hasan Çetinkaya, sarı-lacivertli takımın bu dönem ligdeki yarışı hakkında ise şöyle konuştu:
“Fenerbahçe’yi bu sene çok avantajlı görüyorum. Maçlarını da izliyorum. Âlâ, çok geniş bir takım var. Bu kadroyu yönetirken birtakım istikrarlar var, bu istikrar vakitle oturacaktır. Çok istekli ve çabalı bir kadro var. Bunun yanında dayanılmaz bir takviye var. Herkes büyük hasret içinde şampiyonluğu bekliyor. Rakipler de sert, güçlü bir yarış olacak. Bir yandan Galatasaray’ın yaptığı transferler, Beşiktaş, Trabzonspor geçen yılın en uygun oynayan ekibi. Başakşehir keza çok kuvvetli geliyor. Bu sene lig çok zevkli ve mücadeleci geçecek. Genel çizgileriyle teknik bir kıymetlendirme yaptığımda bu sene şampiyonluk yarışında Fenerbahçe’yi çok avantajlı görüyorum.” sözlerini kullandı.
– “Muhammet değerli bir değer”
Hasan Çetinkaya, son transferlerinden Muhammed Gümüşkaya hakkında ise şöyle konuştu:
“Muhammed kıymetli bir paha. Bilhassa Boluspor’da yaptıkları, sonra döndüğünde Fenerbahçe’deki oyunu. Biz geçen sene de istemiştik lakin olmamıştı. Onun yeteneklerine inanıyoruz, bizim inanmamızın ötesinde Muhammed hakikaten idealist. Gayeleri olan bir oyuncu. iki yıldır daima konuşuyorum. Ne yaptığını, ne konuştuğunu bilen Türk futbolu için çok değerli bir paha. Bu manada biz ona kapıyı açtık. Artık kendisine bağlı. Bir mühlet geçecek tabi alışması için. Ondan beklentimiz yüksek lakin acelemiz yok. Uzun vadeli bir iş birliği. Ona o bahtı vereceğiz, inşallah ondan A Ulusal Futbol Ekibi’nde tesirli bir biçimde oynayabilecek bir bedel oluşturmak istiyoruz. Bu mevzuda iddialıyız. Ona da kısa müddette ulaşacağız. Futbolcular geldiğinde makul fizikî testler doğal tutuluyor. Muhammed’le ilgili elde ettiğimiz sonuçlar çok güzel. Umarız yakın gelecekte ulusal grupta görürüz. İspanya yahut İtalya’nın kıymetli kulüplerinde Westerlo patentiyle görürsek bundan büyük memnunluk duyacağız.”
AA muhabirinin sorularını cevaplayan Hasan Çetinkaya, Westerlo’da bugüne kadar yaptıklarını ve amaçlarını anlattı.
İş insanı Oktay Ercan’ın 2019 yılında Westerlo kulübünü devraldığını hatırlatan Çetinkaya, “Örnek bir kulüp modeli oluşturma parolasıyla yola çıktık. Birinci etapta 3 yıllık bir proje maksadı ortaya koyduk. Birinci etabı tesisleşme, ikinci etabı kurumsal yapıyı inşa etme, bunun içerisinde mali, hukuk, marketing, altyapı, scouting departmanı. Üçüncü evre ise sportif başarıydı. Üçüncü yılın sonunda projemizde amaca ulaştık. Kelam verdiğimiz her şeyi Allah’a şükür gerçekleştirdik. Bu manada Westerlo küçük bir kasaba, 4 bin nüfuslu bir yer. Fakat bizim buradaki gayelerimizden bir tanesi, bu türlü küçük bir kasabada örnek bir kulüp modeli oluşturmak ve öbür kulüplere örnek oluşturmak. Ayrıyeten maksadımız Westerlo üzere küçük bir kulüple Avrupa standartlarında, Avrupa kupalarında gayret edebilecek bir yapı oluşturmak.” tabirlerini kullandı.
“Geçen sene şampiyonluk bizim için olmazsa olmaz bir amaçtı.” kelamlarını kullanan Hasan Çetinkaya, şöyle konuştu:
“Çünkü üçünü yılımıza girmiş ve yapılanmamızı tamamlamıştık. Şampiyonluk için öncelikle teknik manada değişiklik yaptık. Yeni bir antrenörle yola çıktık, Jonas De Roeck. Kendisi çok başarılı. Belçika’nın gelecekteki en değerli teknik yönetici adaylarından biri olarak görüyorum. Hatta geçen maçımızda Belçika Ulusal Ekibi Teknik Yöneticisi Roberto Martinez de kendisinden övgüyle bahsetti. Kıymetli bir antrenör, futbolculara da ferdi manada önemli katkısı var. Jonas’ın da katkısıyla birlikte oyuncu profilini de biraz değiştirerek, maksadımıza yıl uzunluğu istikrarlı formda ulaştık. Toplulukla birlikte bütünleşerek gerçekleştirdik. Burada taraftarlarımızdan değerli takviye görüyoruz. Birinci geldiğimizde kulüp etrafında pek hayat yoktu, tekrar insanların stada gelmesini sağladık. Burası hareketli bir futbol atmosferinin yaşandığı bir kulüp haline geldi. Taraflı tarafsız bütün otoritelerin açık orta takdirini de kazanarak açık orta bir şampiyonluk elde ettik.”
Bu dönem çıktıkları birinci ligde kendilerini test ettiklerini aktaran Çetinkaya, “Yapıyı bozmadık, hocamızla 3 yıllık yeni bir mukavele yaptık. Yanlışsız adımlar atabileceğimize inandığımız için uzun bir mukavele yaptık. Oyuncu kümesinde ana kadroyu koruduk, bunun yanına değerli oyuncular transfer ettik, kaliteyi arttırdık. Birinci Lig’de şu an 18 ekip var, geçen sene de 18 ekip vardı, tek grup düştü ancak bu sene 3 ekip düşecek. Belçika 1. Ligi tekrar 16’ya dönecek. Ligin zorluğu bu sene daha fazla. Gerçekçi adımlar atmak istiyoruz, gücümüzün farkındayız. Yeterli futbol oynamaya çalışıyoruz. Maçların tamamında üstün oynayan, durum üreten, pırıl pırıl bir ekibimiz var. Sonuçlar istediğimiz üzere gitmese de ana gayemiz bu ligde kalıcı olmak. Gerçekçiyiz, orta ve uzun vade gayelerimiz var. Kulübümüzü daha da büyütüp Avrupa kupalarına katılmak istiyoruz. Bu en büyük hayalimiz. Bu manada gerekli deneyime sahibiz. Sayın Oktay Ercan liderliğinde değerli bir gücü sahibiz. Adım adım amacımıza gitmek istiyoruz.” formunda konuştu.
Hasan Çetinkaya, “Küçük bir kasaba grubunu Avrupa kupalarında görebilir miyiz?” sorusunu, “Futbolu biliyorsunuz her şey olabiliyor. Yıllardır futbolda yöneticilik yapıyorum. Futbolda olmaz diye bir şey yok. Ben sürdürülebilir muvaffakiyetten yanayım. Ne kadar süratli çıkarsanız, o kadar süratli düşme ihtimaliniz var. Adım adım büyümek istiyoruz, bu büyümenin sonu nereye masraf? Avrupa Ligi mi, Konferans Ligi mi, Şampiyonlar Ligi mi olur bilemiyorum. Büyüme sağlıklı olmalı.” formunda cevapladı.
– “Onlar yalnızca Türk diye burada değiller”
Çetinkaya, Westerlo’da 4 Türk futbolcunun bulunduğunun hatırlatılması üzerine, “Türk oyuncularımız var lakin onlar yalnızca Türk diye burada değiller. Bunun altını çizmemiz gerekiyor. Bizler Türk’üz, Türk oyuncularımız var, Oktay Ercan Türk lakin biz bir Türk kulübü değiliz. Burası değerli bir topluluk, tarihi bir kulüp. Burada önemli bir takım çalışmasıyla hareket ediyoruz. Oluşturduğumuz scouting departmanı var. Dönem başı transfer planlaması yaparken birtakım durumlarda makul kriterler belirliyoruz ve seçenekler oluşturuluyor. Türk oyuncular da bu türlü seçildi. Benim ve Oktay Bey’in olması birtakım değerli Türk futbolcuların, olağan kurallarda getiremeyeceğimiz oyuncuların gelmesine yardımcı oluyor. Muhammed Gümüşkaya çok değerli bir kıymet, Halil Akbunar Türk futboluna damga vurmuş değerli bir bedel, Ravil Tagir, Juventus ve Manchester City’nin kapısından dönen, Başakşehir’in kıymetli yatırım yaptığı bir isim. Türk olmamız hasebiyle ekstra sorumlulukları var. Bu manada kendimizi şanslı addediyoruz.” tabirlerini kullandı.
Kaleci Sinan Bolat’ın Belçika için çok kıymetli bir bedel olduğunun altını çizen Çetinkaya, “Sinan çok büyük bir isim, Belçika’da kıymetli bir geçmişe mesleğe sahip. Belçika futbol otoriteleri tarafından büyük hürmet gören, meslek olarak da buraya damga vurmuş bir isim. Belçikalılar için Sinan Bolat nitekim bir efsane. Westerlo’dan olması bizim için çok büyük bir talih.” halinde konuştu.
– “Westerlo patenli oyuncular yetiştirmek istiyoruz”
Hasan Çetinkaya, Westerlo’da oluşturmak istedikleri model hakkında ise şunları söyledi:
“Esas gayemiz rol model oluşturmak. Burada belli basamakları hayata geçiriyoruz. Hayata geçirdiğimiz farklılıklardan bir tanesi yetenek geliştirme departmanımız var. Makul potansiyele sahip oyuncuları özel olarak ele alıp, onları 5 ana başlık altında özel eğitime olağan tutuyoruz. Özel teknik idmanı, iki fizikî idman, üç taktiksel gelişim, dört diyetisyen dayanağı ve beş mental manada psikolog takviyesi. Westerlo patenli oyuncular yetiştirmek istiyoruz. Bunu yapmak için çok avantajlıyız. Kulübün paylarının yüzde 99’u Oktay Ercan’a ilişkin. Belçika’da bize benzeri yatırımcılar var fakat hepsi öbür kulüplerin art bahçesi üzere. Gerçek manada bir şahıs yatırım bir tek Westerlo’da var. Club Brugge Belçika’nın en büyük kulübü. CEO’su Vincent Mannaert arkadaşımız, onlarla iş birliği yapıyoruz. Pro League’in genel heyetinde, Westerlo’yu yabancı yatırımcılar kulüpleri ortasında örnek olarak gösterdi. Bu bizim için gurur verici bir durum.”
– “Türk kulüplerine rol modelimizi uygulamak ve onlara dayanak vermek isteriz”
“Türkiye’de de kulüplere, profesyonel danışmanlık ismi altında rol modeli uygulamak, onlara takviye vermek isteriz.” kelamlarını kullanan Çetinkaya, “2024 bizim kulübün federasyondaki tescil numarası. 2024 yılına girerken kulübü Avrupa kupalarına taşıyacak, kıymetli futbolcular yetiştirecek bir proje ortaya koyduk. oyuncularımıza bunu anlattık. Burada sağlıklı bir kulüp ortamı var. Rol model oluşturduktan sonra Türkiye’de de kulüplere profesyonel danışmanlık ismi altında kulüplere rol modeli uygulamak, onlara dayanak vermek isteriz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de kendi rol modellerini uygulamanın kolay olmadığının farkında olan Çetinkaya kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de bunu uygulamak kolay değil, Türkiye’deki futbol iklimiyle buralardaki bir değil. Kulüplerin yapıları da buna çok uygun değil. Dernekler ve seçimler oldukları için altyapıya yönelmek ve yatırım yapmak kolay değil. Olmayacak diye bir şey yok. Belçika 11 milyonluk bir ülke, biz 80 milyonun üzerinde nüfusa sahibiz. Fevkalade bir genç potansiyelimiz var fakat ne yazık ki altyapı ve tesisleşme manasında önemli eksiklerimiz var. Bunları gidermemiz gerekiyor, Türkiye’ye bu durum yakışmıyor. Daha güzelini yapmalıyız. 11 milyonluk Belçika yıllardır FIFA sıralamasında 1 numara. Çok değerli oyuncular yetişiyor. Bunu nasıl yaptıklarını kendi gözlerimle 3 yıldır şahit oluyorum. Bu manada da çok önemli birikime sahibiz. Plan ve program konusunda. Olmayacak diye bir şey yok lakin bu tabi iki genel bir siyaset gerekiyor. Ülkenin tamamını kapsayan bir kalkınma projesi üzere bunu ortaya atmak gerekiyor.”
Türkiye’de mükemmel statların yapıldığını aktaran Hasan Çetinkaya, “Bizde kusursuz statlar yapıldı, burada da görüyor ve şaşırıyorlar. Türkiye bu manada inanılmaz yol aldı fakat şu anda atmamız gereken en kıymetli adım altyapılar ve kulüp yapıları. Buna eğilmemiz gerekiyor, kurtuluşumuz burada. Biz bu bahiste her vakit dayanak vermeyi amaçlıyoruz. Esasen buradaki kulüp modelini oluşturma hedeflerimizden biri de ilerleyen devirde de ülkemize örnek olabilmek.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Bu sene Fenerbahçe’yi çok avantajlı görüyorum”
Fenerbahçe’de idari menajerlik misyonu de yapan Hasan Çetinkaya, sarı-lacivertli takımın bu dönem ligdeki yarışı hakkında ise şöyle konuştu:
“Fenerbahçe’yi bu sene çok avantajlı görüyorum. Maçlarını da izliyorum. Âlâ, çok geniş bir takım var. Bu kadroyu yönetirken birtakım istikrarlar var, bu istikrar vakitle oturacaktır. Çok istekli ve çabalı bir kadro var. Bunun yanında dayanılmaz bir takviye var. Herkes büyük hasret içinde şampiyonluğu bekliyor. Rakipler de sert, güçlü bir yarış olacak. Bir yandan Galatasaray’ın yaptığı transferler, Beşiktaş, Trabzonspor geçen yılın en uygun oynayan ekibi. Başakşehir keza çok kuvvetli geliyor. Bu sene lig çok zevkli ve mücadeleci geçecek. Genel çizgileriyle teknik bir kıymetlendirme yaptığımda bu sene şampiyonluk yarışında Fenerbahçe’yi çok avantajlı görüyorum.” sözlerini kullandı.
– “Muhammet değerli bir değer”
Hasan Çetinkaya, son transferlerinden Muhammed Gümüşkaya hakkında ise şöyle konuştu:
“Muhammed kıymetli bir paha. Bilhassa Boluspor’da yaptıkları, sonra döndüğünde Fenerbahçe’deki oyunu. Biz geçen sene de istemiştik lakin olmamıştı. Onun yeteneklerine inanıyoruz, bizim inanmamızın ötesinde Muhammed hakikaten idealist. Gayeleri olan bir oyuncu. iki yıldır daima konuşuyorum. Ne yaptığını, ne konuştuğunu bilen Türk futbolu için çok değerli bir paha. Bu manada biz ona kapıyı açtık. Artık kendisine bağlı. Bir mühlet geçecek tabi alışması için. Ondan beklentimiz yüksek lakin acelemiz yok. Uzun vadeli bir iş birliği. Ona o bahtı vereceğiz, inşallah ondan A Ulusal Futbol Ekibi’nde tesirli bir biçimde oynayabilecek bir bedel oluşturmak istiyoruz. Bu mevzuda iddialıyız. Ona da kısa müddette ulaşacağız. Futbolcular geldiğinde makul fizikî testler doğal tutuluyor. Muhammed’le ilgili elde ettiğimiz sonuçlar çok güzel. Umarız yakın gelecekte ulusal grupta görürüz. İspanya yahut İtalya’nın kıymetli kulüplerinde Westerlo patentiyle görürsek bundan büyük memnunluk duyacağız.”
